Faizi Artırınca Ne Olur? 7 Aşamada Kısa Vadeli ve Uzun Vadeli Etkiler
Klasik bir faiz arttırma senaryosunda, gelişmekte olan ülkelerin faiz oranlarını arttırması sonucu küresel sermaye akışlarının nasıl etkilendiğini ve bu durumun kısa vadeli kazançlar ile uzun vadeli riskler arasındaki dengeyi nasıl şekillendirebileceğini ele alalım:
Aşama 1: Faiz Artışı ve Sermaye Akışı 📈
Gelişmekte olan ülkelerdeki merkez bankaları faiz oranlarını artırırsa, birinci aşamada küresel yatırımcılar için o ülkedeki finansal varlıkların getirisi artar. Bu durum, eğer faizi aynı oranda yükselten, daha iyi şartlar sunan başka bir ülke yoksa yatırımcıların gelişmekte olan ülkedeki varlıklara yönelmesine neden olur.
Aşama 2: Sermaye Akışının Artması 📈
Faiz artışları, yabancı sermayedarların gelişmekte olan ülkedeki tahviller, hisse senetleri ve diğer varlıklara olan talebini artırabilir. Yatırımcılar, sermaye ile üretim yapmadan sermaye kazanmak adına daha yüksek getiri elde etmek için bu ülkedeki finansal enstrümanlara yatırım yapmayı tercih edebilir.
Aşama 3: Yerel Para Biriminde İnorganik Değer Artışı, Tüketimin Artışı 📈
Sermaye akışının artması, yerel para biriminin değerini inorganik ve geçici olarak arttırır. Yüksek talep nedeniyle para birimi güçlenir.
Riskler:
- Yerel para biriminin değer kazandığı durumda, ithalatın artmasının ve yerel üretimin zarar görmesinin yolu açılır. Değerlenen yerel para birimi, yabancı malların yerel para cinsinden daha uygun hale gelmesine yol açar. Bu da, tüketicilerin yabancı ürünlere yönelmesini teşvik eder. Yüksek değerli yerel para birimi, yerel tüketicilerin ithal malları daha ucuz bulmasına neden olabilir, bu da ithalatın artmasına neden olur.
- Değerlenen para birimi, hem iç pazara satmış hem de ihracat yapmış olan yerli üreticilerin ürünlerini daha pahalı hale getirirken, aynı zamanda ithal malları daha cazip hale getirir. Bu, yerli üreticilerin hem iç pazarda hem de uluslararası arenada rekabet gücünü azaltır. Aynı zamanda, yerli üreticiler kar marjlarını düşürmek zorunda kalabilir ve işletme karlılığı olumsuz etkilenebilir. Bu durum tarımdan, yüksek teknoloji ürünlerine kadar her sektörü az ya da çok etkiler.
Faiz artışı gibi parasal oyunlarla yerel para biriminin inorganik değerlenmesi, kısa vadede ithalatın artmasına, ithal tüketimin artışına ve yerli üretim zincirlerinin zarar görmesine neden olur. Bu durum, yerli üreticilerin rekabet gücünü azaltır, istihdamı olumsuz etkiler ve ekonomik dengesizliklere yol açar.
Aşama 4: Yabancı Sermayedarlarca Karların Realize Edilmesi 📉
Belli bir süre sonunda yabancı sermayedarlar, gelişmekte olan ülkede elde ettikleri yüksek getirileri realize etmek için bu varlıkları satmaya karar verirler.
Aşama 5: Sermaye Çıkışı ve Başka Ülkelere Yatırım 📉
Yabancı sermayedarlar, elde ettikleri karları realize etmek amacıyla sermayeyi gelişmekte olan ülkeden çekerler. Bu durumda, sermaye başka ülkelere yönelir.
Aşama 6: Gelişmekte Olan Ülkede Finansal Zorluklar 📉
Sermaye çıkışlarının yaşandığı ülkede, sermaye çıkışı yerel finansal piyasaların likiditesini azaltır. Aynı zamanda para birimi değer kaybeder, ithalat fiyatları artar ve enflasyon baskısı oluşur. Ülkedeki finansal istikrar bozulur.
Finansal Yıkım:
- Sermaye çıkışları yerel finansal piyasaların likiditesini olumsuz etkiler. Yatırımcıların büyük miktarda sermayeyi çekmeye başlamasıyla, yerel finansal kurumlar nakit sıkışıklığı yaşar. Likidite sıkışıklığı, finansal kurumların borçlarını ödemekte zorlanmalarına, kredi sağlama yeteneklerinin azalmasına ve genel olarak finansal sistemin işleyişinin bozulmasına yol açar.
- Sermaye çıkışları ülkenin para biriminin değerini düşürür. Yatırımcıların yerel finansal varlıklardan çıkarak döviz taleplerinin artması, yerel para biriminin arz ve talep dengesini bozar. Değer kaybeden para birimi, ithalat mallarının yerel para cinsinden maliyetini artırabilir. Bu da ithalat fiyatlarının yükselmesine ve enflasyon baskısının oluşmasına neden olabilir. Enflasyonun artması, tüketici harcamalarını olumsuz etkiler ve ekonomik istikrarı zayıflatabilir.
- Sermaye çıkışları, gelişmekte olan ülkelerde finansal istikrarı zorlaştırır. Artan finansal belirsizlik, yerli yatırımcıların endişelerini de arttırır ve yerel piyasaların dalgalanmasına neden olabilir.
Dolayısıyla sermaye çıkışlarının yaşandığı bir ülkede, likidite sıkışıklığı, para biriminin değer kaybı, yükselen ithalat fiyatları ve artan enflasyon gibi olumsuz etkiler görülür. Bu faktörler gelişmekte olan ülkelerde finansal istikrarı bozabilir, ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir ve sosyal ekonomik dengesizlikleri artırabilir. Bu nedenle, sermaye çıkışlarının etkilerini yönetmek ve finansal istikrarı korumak için dikkatli ekonomik politikaların benimsenmesi gereklidir.
Aşama 7: Uzun Vadeli Riskler ve Sürdürülebilirlik Sorunları 🚫
Bu süreç uzun vadede gelişmekte olan ülkelerin ekonomik istikrarını tehlikeye atar. Kısa vadeli ekopolitik getiri hedefleri; finansal istikrar ve uzun vadeli sürdürülebilir büyüme hedeflerinin önüne geçmiş olur. Ayrıca, yüksek döviz kuru ve finansal istikrarsızlık gibi riskler uzun vadede daha belirgin hale gelir.
Bu yedi aşama, gelişmekte olan ülkelerin faiz politikalarının ve sermaye akışlarının etkilerini yansıtmaktadır. Kısa vadeli kazançlar ve uzun vadeli riskler arasındaki dengeyi sağlamak ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için dikkatli bir ekonomik yönetim gereklidir.