Jeokültür

Fetih Ruhu (İstanbul’un Fethi) – Alparslan Türkeş

"İstanbul, Türkler tarafından fethedilmekle, sevgiye, şefkate, müsamahaya, yüksek bir ruh asaletine dayanan medeniyetimiz; Avrupa’yı, özellikle Bizans’ı boğmakta bulunan insanlığın yüz karası ortaçağ zulmünü tasfiye etti." -Alparslan Türkeş

İstanbul’un fethiyle kudretli Türk Kültürü’nün kurduğu büyük medeniyetimizin siyasi alandaki ifadesi olan Osmanlı İmparatorluğu, Türk tarihinin olduğu kadar; cihan tarihinin de yeni bir çağa girmesini temin eden tarihin büyük olayını gerçekleştirmişti.

İstanbul, Türkler tarafından fethedilmekle, sevgiye, şefkate, müsamahaya, yüksek bir ruh asaletine dayanan medeniyetimiz; Avrupa’yı, özellikle Bizans’ı boğmakta bulunan insanlığın yüz karası ortaçağ zulmünü tasfiye etti. Bütün insanlık, tarihin en soylu medeniyetini, ordularının ve ilim adamlarının basında İstanbul’a giren büyük devlet adamı, mütefekkir Fatih Sultan Mehmet Han’la birlikte daha iyi ve daha yalçından tanıdı.

Büyük medeniyetler, devletler ve imparatorluklar kurmuş asil Türk Milleti içinde bulunduğumuz asırda tarihinin en acılı ve çileli bir devresini yaşamaktadır. Bu çileler çekilecek ve yeniden tarihî büyüklüğümüze yakışan, sözünü dünyanın her yerinde geçiren, medeniyetin temsilcisi devletimizi kuracağız. Buna inancımız tamdır.

Türk Milletinin kaderinde önemli rol oynayan aydınlarının bir kesimine ve yöneticilerine, bugünkü düşkün ve sıkıntılı halimizin geçiciliği iyi öğretilmemiş, Türk Milletinin tarihî misyonu gereği büyük devlet kurmaya ve kudretli kültürünün gereği medeniyet yaratmaya ehil ve mecbur bulunduğu inancı sağlam olarak verilmemiştir.

Bundan dolayı Türklüğün geleceği konusunda düşünürken, planlar ve programlar yapılırken, hep geçmişi bulunmayan küçük milletlere ve devletlere yakışacak arzular güdülmüş, hedefler çizilmiştir. Bir milletin öncüleri bulunan aydınların ve yöneticilerin, ufukları daraldı, düşünceleri ve arzuları küçüldü mü, o milletin şanlı ve şerefli bir geleceği hazırlaması ve medeniyetler kurması; kendi milletine ve insanlığa hizmet edebilmesi mümkün olamaz.

İşte Türkiye’yi bugüne kadar yönetenler, hep bu noktada hataya düşmüşler ve mütevazı, küçük bir Türkiye’yi hayallerinde yaşatmışlardır. Dünyanın büyük varlığı, büyük otoritesi olmayı düşünemeyen milletlerin ve devletlerin gelecekleri, başka devletlerin insafına terkedilmiş demektir.

Büyük geçmişin, büyük geleceği müjdelediğini bilmeyenler, tarihin akışına karşı çıkanlardır. İstanbul’un Fetih gününü bu şuur ve inanç içinde kutluyor, bu fetih ruhunun ifade ettiğim yönde bir uyanışa sebep olmasını temenni ediyorum.

Alparslan Türkeş

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu