Mavi Vatan Nedir?
"Milliyetçilik, kuvvetli ve kalkınmış bir ekonomiye dayanır. Vatanımızın üç tarafı denizlerle çevrili bulunduğuna göre Türk milletinin iktisâdî bakımdan da denizci bir millet hâline gelmesi zorunludur." -Alparslan Türkeş
“Toydan sonra Oğuz Kağan beğlere ve halka yarlıg verdi. Dedi ki: Ben sizlere oldum kağan, Alalım yay ile kalkan, Nişan olsun bize buyan, Bozkurt olsun bize uran, Demir kargı olsun orman, Av yerinde yürüsün kulan, Daha deniz, daha müren, Güneş tuğ olsun, gök kurıkan.” (Oğuz Kağan Destanı’ndan)
Mavi Vatan terimi, Türkiye’nin denizlerdeki haklarını ve çıkarlarını ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Kavram, Türkiye’nin deniz yetki alanlarını, deniz sınırlarını, deniz kaynaklarını ve denizlerdeki haklarını koruma ve savunma stratejisini temsil eder.
Mavi Vatan kavramı, Türkiye’nin kıyıları boyunca uzanan zengin deniz kaynaklarına, özellikle de enerji kaynaklarına erişimini ve bu kaynakları kullanma hakkını vurgular. Ayrıca, Türkiye’nin denizlerdeki ekonomik çıkarlarını ve ticaret yollarını koruma, deniz güvenliğini sağlama ve denizlerdeki stratejik konumunu güçlendirme amacını taşır.
Özellikle son yıllarda, Ege Denizi, Akdeniz ve Karadeniz gibi bölgelerde enerji keşifleri, deniz sınırlarının belirlenmesi ve deniz yetki alanlarının paylaşımı gibi konular Türkiye’nin Mavi Vatan politikasının odak noktası haline gelmiştir. Türkiye, bu bölgelerdeki deniz sınırlarını ve haklarını korumak için diplomatik, hukuki ve askeri tedbirler alırken, aynı zamanda bölgesel işbirliği ve diyalog yolunu da tercih etmektedir.
Mavi Vatan politikası, Türkiye’nin denizlerdeki varlığını güçlendirme ve deniz kaynaklarını etkin bir şekilde kullanma stratejisi olarak değerlendirilir. Bu kavram, Türkiye’nin denizlerdeki haklarını koruma çabalarını, deniz güvenliğini sağlama çabalarını ve bölgesel dengeyi gözetme amacını yansıtır.
Uluslararası Hukuk / Cihat Yaycı’nın Kaleminden Mavi Vatan:
Mavi Vatan Doktrini temelde Türkiye’nin deniz yetki alanlarını vurgulamaktadır. Bu doktrin önce tüm Türk Milleti tarafından şimdi ise uluslararası kamuoyu tarafından kabul görmektedir. Mavi Vatan Doktrini, Türkiye’nin deniz yetki alanlarını uluslararası hukuk uyarınca yasal, diplomatik, ekonomik ve siyasi olarak nasıl korunacağını tanımlayan akademik temelli bir doktrin olmakla beraber askeri bir doktrin değildir.
Mavi Vatan Doktrini yayılmacı, genişlemeci ve maksimalist bir haritaya sahip değildir. Hatta Yunanistan’ın kendisine de eşit oranda deniz alanı bırakılmıştır. Asıl yayılmacı olan, Yunan tezleridir. Yunan tarafının yayınladığı haritalarda, Türkiye’ye karasuları kadar, hatta bazı yerlerde bir santim bile deniz alanı bırakılmamaktadır. Türkiye adeta yok sayılmaktadır. Bizim haritamız da tezlerimiz de gerçekçi ve hukuka uygundur. Mavi Vatan Doktrini başta Türk Milleti olmak üzere devlet bürokrasimiz, hükümetimiz ve Cumhurbaşkanımız nezdinde de kabul görmüş durumdadır.
Mavi Vatan Haritası uluslararası hukuka uygun ve deniz hukuku sınırlandırma prensiplerine dayanmaktadır. Ve bildiğiniz üzere geliştiricisi olduğum Mavi Vatan Doktrini, uluslararası deniz hukukunun deniz yetki alanları sınırlandırmasına ilişkin temel prensipleri olan “Hakkaniyet”, “Coğrafyanın Üstünlüğü”, “Oransallık”, “Kapatmama” ve “ana karaların adalardan üstün olduğu” gibi ilkelere dayanmaktadır.
Bunlar uluslararası hukuk kuralları, Hakem mahkemelerinin ve uluslararası denizcilik mahkemelerin içtihatlarına ve aynı zamanda Birleşmiş Milletler kararlarından türetilen sınır belirleme ilkeleridir. Mavi Vatan Doktrini, Türkiye’nin denizler üzerindeki hak ve çıkarlarının nasıl savunulacağını, denizlerden nasıl faydalanılacağını sunmakla beraber diplomasinin nasıl yürütülmesi gerektiği ve Türkiye’nin maruz kaldığı yasadışı talepler ve yasadışı faaliyetler karşısında hukuki haklarını nasıl ortaya koyması, hukuki tavrını nasıl belirlemesi gerektiğini Türk Milleti’nin zihniyetine oturtmuş bir doktrindir.
Jeopolitik / Cem Gürdeniz’in Kaleminden Mavi Vatan:
Mavi Vatan bir kavram, bir sembol ve aynı zamanda doktrindir.
Mavi Vatan Kavramı
Kavram olarak Türkiye’nin ilan edilmiş veya edilmemiş tüm deniz yetki alanları (iç sular, karasuları, kıta sahanlığı, Münhasır ekonomik Bölge) akarsu ve göllerini kapsamına alır. Mavi Vatan, tam anlamıyla, 26-45 Doğu Boylamları ve 36-42 Kuzey enlemleri arasındaki ana vatanımız üzerindeki stratejik egemenliğimizin denizler ve deniz diplerindeki uzantısıdır. Mavi Vatan, 25-45 Doğu Boylamları ve 33-43 Kuzey enlemleri arasında kalan tatlı ve tuzlu su kitlesi üzerindeki yetki ve ilgi alanlarımızın adıdır.
Mavi Vatan Sembolü
Sembol olarak Türkiye’nin 21. Yüzyılda yüksek stratejik hedefi olması gereken devleti ve halkı ile denizcileşmesinin sembolüdür. Türkiye’de yüzyıllardır hâkim karacı devlet anlayışını denize ve denizciliğe yönlendirmeyi ve bu şekilde halkın denizcileşmesini sağlamayı sembolize etmektedir.
Mavi Vatan Doktrini
Doktrin olarak Anadolu’yu çevreleyen denizlerle, Anadolu periferisindeki diğer okyanus ve denizlerdeki hak ve çıkarlarını korumaya ve geliştirmeye yönelik jeopolitik bir yol haritasıdır. Böylece kendine özgü özellikler taşıyan, denize ve denizciliğe ait ilke ve düşünceler, jeopolitik bir bütünlük içinde yol gösterici öğretiye dönüşerek, geleceğimizi jeopolitik etki alanları ve savunma eksenleri perspektifinden tarif edebilecektir. Tek kutuplu dünya düzeninden çok kutuplu düzene; Atlantik Çağından Asya Çağına geri dönülmez geçiş döneminin yaşandığı bugünkü küresel süreç içinde, Doğu Akdeniz, Ege, Karadeniz ve Boğazlar üzerinde Türkiye’nin jeopolitik kontrolünü güçlendiren yeni fırsatlar sunabilecektir. Türkiye’nin küresel, kıtasal ve bölgesel ilişkiler manzumesinde yepyeni fırsat ve değişim pencereleri açabilecektir. Doğal olarak bu doktrin, Türkiye’nin uluslararası hukuktan meşruiyetini alan deniz yetki alanlarına hakimiyet ile bu alanları jeopolitik, siyasi, diplomatik, askeri ve ekonomik boyutlarda etkileyecek karadaki ve havadaki oluşumları tetikleyecek yetenek ve irade sahipliğini gerekli kılar.
Mavi Vatan Siyaset Üstüdür
Mavi Vatan, Büyük Stratejiyi (Grand Strategy) ilgilendirir. Bağımsız dış ve güvenlik politikasını savunur. AB ve ABD’nin saldırgan realist siyasetine karşı, savunmacı realist bir çerçeve sunar. Kalıcı ittifak ve bloklaşmalara uzaktır. Ancak ‘’devletlerin sürekli düşmanı ve dostu yok, çıkarları vardır’’ prensibinden hareketle deniz hak ve çıkarlarımızın korunmasına yönelik konjonktürel geçici ittifaklara ve iş birliğine açıktır. Atatürk çizgisindeki iç ve dış barışın tesis ve idamesini esas alır. Çevrecidir. Bu nedenle deniz-okyanus ekolojisinin gezegendeki doğal döngünün ana belirleyicisi olduğu hakikatine sadıktır. Tartışmalı alanlarda gücünü uluslararası hukuk, hak ve nısfetten alan adil ve hakça paylaşımı savunur. Ancak karşısına çıkarılan Seville Haritası gibi maksimalist haritaları tüm gücü ile reddeder.
Petrol kaynaklarının yanı sıra en büyük kazanç kurulacak hava ve deniz üsleri vasıtasıyla Mavi Vatan’ın kapsamlı bir şekilde korunacağı ve Orta Akdeniz’de söz sahibi olacağımız gerçeği.
Türkiye’nin Libya’da kalıcı olması demek, Doğu Akdeniz’de herhangi bir ülkenin Türkiye’nin “mavi vatan” olarak adlandırdığı bölümde Türkiye’ye karşı hareket etmesinin neredeyse imkânsız hale gelmesidir. Tüm Orta ve Doğu Akdeniz Türkiye’nin menzilinde olacaktır.