
Tanrı dağı, Tanrı dağı
Yırtılsın feleğin ağı
Yas bürüdü yeri göğü
Selam Türkistan’a.
Göklerin inlemesinden
Taşların çınlamasından
Bozkurtun ünlemesinden
Selam Türkistan’a.
Delerse kan deler yeri
Bu kan ki kündeler yeri
Öfkemiz sendeler yeri
Selam Türkistan’a.
Çevrelendi dört yanımız
Hakk’a bağlandı yönümüz
Cihanda tekti ünümüz
Selam Türkistan’a.
Düşen düştü yarımızdan
Yokumuzdan varımızdan
Ölümüzden dirimizden
Selam Türkistan’a.
O Türklüğünden ötürü
Dar ağacından yatırı
Unutmam Osman Batur’u
Selam Türkistan’a
Yecüc-Mecüc, Çin’den Çin’den
Türer tükenir içinden
Bilge Kağan’ın öçünden
Selam Türkistan’a.
Halsiz takatsiz Çin’deyim
Bir acının içindeyim
Baş kaldır, baş ucundayım
Selam Türkistan’a.
Zulüm en eski eserden
Döner Babil’den Asur’dan
Şahımdan Şah, ZeMahşer’den
Selam Türkistan’a.
ZeMahşer, Selam Türkistan’a – Osman Öztunç
Gök Bayrağın Gölgesinde
Çölde rüzgar sessiz, gökler mavi,
Bir dağ ardında gizlenir karlı dizi.
Ata yadigarı toprağım, vatanım,
Yüreklerde taşıdığımız kutlu bayrak.
Kalbimde hüzün, gözümde yaşlar,
Özgürlüğe hasret, geceler dar.
Bir yanda zulüm, bir yanda umut,
Türkistan, seni bekler her akşam.
Gök bayrak dalgalanır, bir hayal gibi,
Yiğitler dövüşür, kahraman gibi.
Gözlerimde parlayan yıldız, hilal,
Türkistan, sonsuz sevda, kanlı hilal.
Bozkırın asi çocukları, yiğitler,
Türk’ün bağrında bir çığlık, bir ses.
Ne zulüm yıldırır, ne ölüm korkusu,
Türkistan, senin için her şey feda.
Uygur’un yiğit yürekleri, asla pes etmez,
Gece gündüz hürriyet için savaşırız.
Gök Tanrı’ya edilen dualar, yeminler,
Türkistan, seni bekleriz, sana hasretiz.
Nigar Ay